4 Aralık 2013 Çarşamba

İki Yoldan Biri

Nud, 44 yıl önce dünyaya erkek olarak bedenlenmiş bir melekti. O da her insan gibi dünya oyunu içinde melek varlığını hatırlamıyordu. Zaten dünyaya bunu hatırlamaya ve içindeki meleği dünyada yaşarken bilmeye, ışıldatmaya gelmişti.

Günlerden bir gün nehirde kayığıyla yol alırken, kendisinden ve hayatından memnun olmadığını düşündü. Bir yol ayırımında olduğunu, artık bir seçim yapması gerektiğini biliyordu. Bunu düşünmesiyle birlikte nehir aniden ayrıldı ve önünde iki yol açıldı. Şaşkınlık içinde neler olduğunu anlamaya çalışırken, yollardan birinin sağa, diğerinin sola gittiğini gördü. İki yolun da sonunda nereye varacağını bilmediği için seçim yapmakta zorlanıyordu. Küreğine asılıp tüm hayatını değiştirebileceği tarafa tam dönecekken, içindeki insan olma güdüsü daha ağır bastı ve Nud tek bir farkla her zaman gittiği tarafa gitmeyi seçti. Bu sefer kürekleri daha yavaş çekeceğini söyledi kendisine. Böylece daha dikkatli olacaktı ve yolda karşısına kayalıklar çıkarsa onlara çarpmayacak ve kayığı parçalanmayacaktı.

Nud’un o an görmediği, görmek istemediği bir şey vardı. Yolu onun seçimiydi. O seçimini değiştirmemişti. Sadece aynı yoldan başka bir hızda gitmeyi seçmişti ve ilerledikçe eski hızına ulaşması kaçınılmazdı. Hayatını değiştirebileceği diğer tarafa göz ucuyla baktı. İçinden “O tarafta ne olduğunu bilmiyorum. Ne de olsa bu tarafa alışığım…” Dedi ve her zaman gittiği tarafa doğru, daha yavaş bir hızla yola koyuldu…


Aslıhan Özen