28 Kasım 2013 Perşembe

KUŞ GİBİ

Yorgun sandığım kanatlarımı gagamla yokladım
Hiç de yorgun olmadıklarını o an anladım.
İki yana açtığımda, parlaklığı denize dökülen gün ışığı gibiydi.
Üzerine konduğum daldan nazikçe havalandım
Ve uçmaya devam ettim


Aslıhan Özen

25 Kasım 2013 Pazartesi

Gökçen'e

Kendisi olmayı başarmış bir insan, başkasının yanında kendi olmaya ihtiyaç duymaz. Kendisi olabilmiş insan ihtiyaçsızdır. Çünkü kendisiyle doludur.
Bir aşk şiiri yazdım ama kimseye okutmayacağım

8 Kasım 2013 Cuma

Sevgili yolum


Söylenecek çok şey olmasına rağmen
Hepsi bir sessizlik kutusunun içinde uysal bir kedi gibi duruyorlar.
Kelimeye dönüşünce eriyecek gibiler.
Halil Cibran'a anlatsak belki yazabilirdi
Benim boyum yetmedi.

Gerçi o da yazsa biraz hayal olacaktı.
O zaman insanın yine de en yakını kendisi demek ki.

Halbuki dünyada insanın ilk uzaklaştığı kişi kendisi.
Elmaslarla dolu bir bohçayla dünyaya gelen insan,
Yarısını dağıtıp, yarısını çaldırdıktan sonra
Kendinden uzak, çaresi dostlarda, sevgililerde gibi zenginlik içinde fakirlik yaşar.
İnsan doğuştan zengindir ve hep öyle kalacaktır
ama dünya oyunu ona kendisini fakir gösterir.
Bu fakirlik ruhla ilgilidir.

Bir zamanlar en uzağım olan kendim
Bugün en yakın dostumdur.
Rüyalarım,
Hayallerim,
Yapabildiklerim, yapamadıklarım
Saçmalamam filan...
Hepsi beni ben yapan şeyler.

Ve bütün ayarlar elimde
Ne tarafa istersem o tarafa çeviririm düğmeyi.
Rotamı ben çiziyorum
Çizdiğim rotaya dümeni çeviriyorum.
Rüzgarda saçlarım uçuşuyor.
Ağzımın ucunda sadece benim duyduğum bir ıslık
Çizdiğim rotada denizi hafifçe aralayarak gidiyorum
İşte bu çok güzel.