24 Temmuz 2013 Çarşamba

Geldi

Şarap alacak paran kalmadıysa,
Aşk da aynı kapıyı açar.
İkisi de insanı kendinden uzaklaştırıp, kafasını “iyi” eder.

Maharet
Şarabı içip,
Birine sevip,
Hâlâ kendini hatırlamakta. 

Aslıhan Özen

18 Temmuz 2013 Perşembe

Yaşam, altında ezilmek, gün be gün yok olmak için değildir. Tam da aksine üzerine çıkmak, her gün yeniden doğmak içindir. Dünyada yaşamak ama dünya etkilerinden uzak olmak içindir.

Aslıhan Özen

16 Temmuz 2013 Salı

AYNA


Biz insanlar, birbirimizle anlaşamıyoruz. İstiyoruz ki düğmenin iliğe tam girmesi gibi, her düşünce, her hareket, her istek birbirine tık diye otursun. Böyle olmuyor ve biz anlaşamıyoruz.

Birbirimize söylesek sorunu hemen çözecek şeyleri, konunun muhatabına değil de başkalarına söylüyoruz. Başkalarının kafasını şişiriyoruz. Konuşsak karşılıklı, anlaşacağız. İnsanlık hali, belki yanlış anlaşılmalar olmuştur. Açık fikirle konuşalım, çözelim, yarasız beresiz geçsin gitsin. Yok. Olmuyor. O zaman ne zevki kalacak. Cart diye çiziveriyoruz üstünü. “Aman çok da lazımdı” diyoruz. Geçip gidiyoruz. Bozulmuş bir bulaşık makinesi gibi o kişiyi atıyoruz. Gidip yenisini alıyoruz. “Bu da bozulursa bunu da atarım. Yeni alırım,” diyoruz.

Bu sırada güneş her sabah hiçbir şey olmamışçasına doğuyor ve ay her gece gökyüzünde yerini alıyor. Kuşlar göç ediyor. Yapraklar dallarını terk ediyor ve zamanı gelince tekrar yeşeriyor. Biz insanlar her gün yeni üzüntüler, yeni kırgınlıklar oluşturuyoruz. Biz birbirimizi sevemiyoruz. İsteklerimiz yerine getirilirse, anlaşılırsak, ihtiyaçlarımız karşılanırsa birbirimizi sevebiliyoruz. Kesin yargılar oluşturup ona göre davranıyoruz. Lafa gelince büyük laflar edip, uygulamaya gelince sınıfta kalıyoruz. Onu da bir yalanla, bahaneyle örtüp, aynen devam ediyoruz. Kendi yarattığımız rüyadan uyanmamak, haklı olmak için her şeyi yapıyoruz. Kısaca… Sevmiyoruz.

Bunların üzerinde dünyada barış istiyoruz. Hayvan hakları, insan hakları diyoruz. Laf çok. Önce kendi evimizin önünü temizlesek, zaten diğerleri kendiliğinden olmaya başlayacak. Israrla anlamıyoruz. Başkasının bahçesine diktiğimiz gözümüzü önce kendi bahçemize çevirirsek, kendimizle yüzleşebileceğiz. Ama insan dünyada zora kolay, kolaya zor der halde yaşıyor.

Dünyayı bu hale getiren de, kurtaracak da,
Kirleten de, temizleyecek de,
Gönlünü kapatan da, açan da,
Sevecek de sevmeyecek olan da insan.

Dünyanın neden bu halde olduğu, günlük yaşantımızdaki irili ufaklı ilişkilerde ve kendimizle ilişkimizde gizlidir. Uzun lafın kısası sevmekle ilgilidir.


Aslıhan Özen