Biz insanlar, birbirimizle
anlaşamıyoruz. İstiyoruz ki düğmenin iliğe tam girmesi gibi, her düşünce, her
hareket, her istek birbirine tık diye otursun. Böyle olmuyor ve biz
anlaşamıyoruz.
Birbirimize söylesek sorunu hemen
çözecek şeyleri, konunun muhatabına değil de başkalarına söylüyoruz.
Başkalarının kafasını şişiriyoruz. Konuşsak karşılıklı, anlaşacağız. İnsanlık
hali, belki yanlış anlaşılmalar olmuştur. Açık fikirle konuşalım, çözelim,
yarasız beresiz geçsin gitsin. Yok. Olmuyor. O zaman ne zevki kalacak. Cart
diye çiziveriyoruz üstünü. “Aman çok da lazımdı” diyoruz. Geçip gidiyoruz.
Bozulmuş bir bulaşık makinesi gibi o kişiyi atıyoruz. Gidip yenisini alıyoruz. “Bu
da bozulursa bunu da atarım. Yeni alırım,” diyoruz.
Bu sırada güneş her sabah hiçbir
şey olmamışçasına doğuyor ve ay her gece gökyüzünde yerini alıyor. Kuşlar göç
ediyor. Yapraklar dallarını terk ediyor ve zamanı gelince tekrar yeşeriyor. Biz
insanlar her gün yeni üzüntüler, yeni kırgınlıklar oluşturuyoruz. Biz
birbirimizi sevemiyoruz. İsteklerimiz yerine getirilirse, anlaşılırsak,
ihtiyaçlarımız karşılanırsa birbirimizi sevebiliyoruz. Kesin yargılar oluşturup
ona göre davranıyoruz. Lafa gelince büyük laflar edip, uygulamaya gelince
sınıfta kalıyoruz. Onu da bir yalanla, bahaneyle örtüp, aynen devam ediyoruz.
Kendi yarattığımız rüyadan uyanmamak, haklı olmak için her şeyi yapıyoruz. Kısaca…
Sevmiyoruz.
Bunların üzerinde dünyada barış
istiyoruz. Hayvan hakları, insan hakları diyoruz. Laf çok. Önce kendi evimizin
önünü temizlesek, zaten diğerleri kendiliğinden olmaya başlayacak. Israrla
anlamıyoruz. Başkasının bahçesine diktiğimiz gözümüzü önce kendi bahçemize
çevirirsek, kendimizle yüzleşebileceğiz. Ama insan dünyada zora kolay, kolaya
zor der halde yaşıyor.
Dünyayı bu hale getiren de,
kurtaracak da,
Kirleten de, temizleyecek de,
Gönlünü kapatan da, açan da,
Sevecek de sevmeyecek olan da
insan.
Dünyanın neden bu halde olduğu,
günlük yaşantımızdaki irili ufaklı ilişkilerde ve kendimizle ilişkimizde gizlidir.
Uzun lafın kısası sevmekle ilgilidir.
Aslıhan Özen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder